Gümüşhane’de Trabzon’a Zigana geçidinden geçerek hiç gittiniz mi?
Gidenler bilecektir, kıvrım kıvrım yollardan yukarı doğru yol alırsın,
Kış mevsiminde çoğu kez yol varmaz kardan.
Zigana geçidi rakımı 2032 metre…
Ama çıkışı da muhteşemdir, inişi de.
Hele Zigana’nın zirvesinden Trabzon’a doğru inerken 365 gün 24 saat Hamsiköy’de durup da bir kâse sütlaç yemeden geçmişsen, Zigana’dan geçtim demeyeceksin.
O ne muhteşem lezzet, her geçişimde günün hangi saati olurda olsun, durup o sütlacı yemeden geçmedim, hem de iki kâse…
XXX
İşte o yol artık bitti…
Belki özlem gidermek olsun diye gidilebilir ki, bundan 6 yıl önce Karadeniz turunda varıp yine Hamsiköy’den dönüp yıllar sonra yine aynı mekânda sütlacı aile efradı ile birlikte yedik.
Şimdi tünel var artık, Zigana geçidi yok oldu.
Zigana Dağı'nın eteğinde 14,5 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın üçüncü, Avrupa ve Türkiye'nin en uzun çift tüplü kara yolu tüneli yapıldı.
İyi olmadı mı?
Elbette iyi oldu, bir uçtan girip öteki uçtan çıkıyorsun, hem zamandan tasarruf, hem yakıttan tasarruf ama ya güzellikler n’olacak?
Eh ona da katlanacağız artık…
XXX
Zigana şimdi ne alaka?
Ülke olarak Türkiye’nin en uzun tüneline girdik. O tünelden ne kadar sürede çıkacağız, orası bilinirlik içinde değil.
Bir yılda mı çıkarız, iki yılda mı çıkarız, üç yılda mı?
Ya da tünelin içindeyken aracımız arıza yapar, motor conta yakar, lastiği patlar da orada kalıverir miyiz, belli değil.
Ayrıca bu kadar uzun tünelde, çıkış ucunu görmek de o kadar kolay değil, zaman alır, hele arıza oldukça büyükse ve devam ederse maazallah…
XXX
Toplum olarak girdiğimiz bu tünelden sağlıklı bir şekilde çıkıp çıkamayacağımızı düşünürken, siyasiler seçim meydanlarında neler söylüyorlar farkında mısınız?
İşin ilginç ve gülünç olan tarafı ise, söylemleri ile seçim reklamlarındaki söylemleri arasında uçurum kadar farklılıklar.
Söylemleri farklı, reklamlarda ifade ettikleri ise tam tersi…
Söylemlerinde kendilerinden yana taraf olmayanlar hakkında ağzına geleni söyleyenler, reklam filmlerinde birlik ve beraberlikten söz edebiliyorlar…
XXX
Sesinizin güzelliğine veya çirkinliğine bakmadan gelin Orhan Gencebay’ın şarkısını söyleyelim hep beraber.
“Yazıklar olsun, yazıklar olsun / Kaderin böylesine, yazıklar olsun / Her şey karanlık, nerde insanlık / Kula kulluk edene yazıklar olsun. / Batsın bu dünya, bitsin bu rüya / Ağlatıp da gülene, yazıklar olsun / Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler/ Hasret çeken gönül, benim mi olsun. / Ben ne yaptım, kader sana”
Ama umudumuzu yitirmeyelim yine de…
Kaderimize küsmeyelim.
Dik duralım, aklımızı kullanalım, uçurumun kenarındayız, dikkat edelim de başımız dönmesin aşağı düşmeyelim…
Dipnot: Değerli okurlarım. Bu hafta içinde yoğun hastane programım olacak Yazılarımda aksama olabilir, özür dileyerek belirtmek isterim. Saygılarımla…