Arap müziği çoğunlukla hareketli ve kıvrak ritimlerden oluşur benim bilebildiğim kadarıyla…
O hareketlilik içinde, şarkının sözlerinde de anlamsız, sık ve tekrarlanan sözlerle doludur.
Örneğin “”Yalellimn yaaaalel, yalellim yaleee, yalellmim, yaaalel” gibi…
İşte bu nedenle…
Sürüp giden, bıkkınlık verecek kadar uzayıp giden meseleler için Türk Milletinin muhteşem benzetmesidir, “Arab’ın Yalellisi!..”
XXX
Uzun zamanda bu yana, Avrupa ülkelerinin desteklediği, Arap ve Müslüman ülkelerinin umursamadığı, sadece Türk devletinin yöneticilerinin de sözden öte gidemedikleri Filistin’de yaşanan insanlık dramı, Arab’ın yalellisine döndü…
Hafızamı yokluyor ve sorguluyorum…
İlk saldırıyı kim başlattı?
İsrail- Gazze Savaşı; Kamuoyunda "Dökme Kurşun Harekatı" olarak da bilinen İsrail Savunma Kuvvetleri'nin, Işık Bayramı'nın devam ettiği 27 Aralık 2008 tarihinde yerel saatle 09:30 sıralarında Hamas'ın İsrailli sivillere ve askeri birimlere karşı kassam roketli saldırılar yaptığı gerekçesi ile başlattığı savaş.
Biraz argo deyim ile, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak burada bize giren çıkan ne var?
Filistin halkı, önce İsraillilere Sarı öküzü satmadı mı?
Kendi elleri le yurtlarını, vatan topraklarını paraya tamah ederek İsraillilere satmadı mı?
Dahası, bu saldırılar karşısında Arap yarımadasındaki Müslüman ülkelerden ses çıkmazken, sorması ayıptır da bize ne oluyor?
Kaldı ki her seferinde saldırıyı başlatan, Hamas terör örgütü değil mi?
Elbette bir insan olarak orada yaşanan insanlık dışı ve adına savaş bile denemeyecek soykırıma sessiz kalmak mümkün değil.
Sesimizi yükselttiğimizde elimizden gelen bir şey var mı?
Filistin’e ordumuzu mu göndereceğiz?
Savaş uçaklarımızı mı göndereceğiz?
Elbette ki hayır…
Yapılacak tek şey, etkin bir şekilde, o da ne kadar yapılır ve kabul görürse, uluslararası ortamda diplomatik girişimlerle bu katliamı, soykırımı durdurmak olmalıdır.
Demem o ki, konuyu Arab’ın yalellesine çevirmeyelim…
XXX
Bugünlerin en çok konuşulan gündemi, “Sokakta yaşayan köpeklerin (hayvanların)“ şu ya da bu şekilde hayatlarına son verilmesi…
Ki bu hayvanların başında köpekler gelmektedir…
Ben soruyorum; sokakta yaşayan hayvanlar, daha doğrusu şöyle sorayım, hayvanlar insanlara neden saldırır, hiç düşündünüz mü?
Hayvan sevgisinden mahrum olan, hiç hayvan beslememiş olan, gördüklerinde yanlarından korkarak geçenlerin bu doğruya “Doğru” cevap vermeleri mümkün değildir.
Hayvanlar, aç ise saldırır…
Korkarsa saldırır…
Saldırıya karşı saldırır…
Bir de Allah korusun, hayvan kuduz hastalığına yakalanmış ise saldırır.
Bunların dışında hayvan saldırmaz, sevgi ile gözlerine bakın, size kuyruğunu sallayarak yanaşmaya çalışır…
O halde söyler misiniz, neden hayatlarına son verelim ki, başka çözüm yok mu?
XXX
Her zamanki yazı özrümüz belli, gazeteye girebilmek için yazılarımız bir gün önceden yazılır ve gazeteye gönderilir.
Bu satırları yazdığımızda da Kayseri Pınarbaşı ilçemizde seçimler yenileniyor ve oy verme işlemi devam ediyor. Sonucunu akşam alacağız da, umarım Deniz Yağan, bu finalde ipi göğüsleyerek sonlandırır…