Bir bilmecem var çocuklar…
Ben böyle söyleyince sizler de hep bir ağızdan “Haydi sor sor” diye cevap vereceksiniz…
Ben de size soracağım, bakalım cevabınız nasıl olacak…
XXX
Soru şöyle…
Kayseri’nin tarihi kalesi mi önemli yoksa Kayseri’nin “Kale” olması mı?
Kayseri Kalesi'ne ait ilk bilgiye M.S. 3 yüzyılda İmparator Gordianus dönemindeki sikkelerde rastlanmaktadır.
Romalılar'dan başlayarak Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular, Dulkadiroğulları, Karamaoğulları ve Osmanlılar, Kayseri Kalesi'nin iç ve dış surlarını tamir ve tadil etmişlerdir.
Dış surların az bir bölümü ve iç surların önemli bir bölümü günümüze ulaşmıştır.
Çok iyi hatırlıyorum, iç kale sırlarının yanında, yaklaşık 3-4 metre genişliğinde kanal vardı. Geçmişte buralar su ile doldurulur ve kale öyle savunulur muş…
Yani diyeceğim o ki, “Kayseri Kalesi” onun bunun kalesi olamaz…
Şimdi tekrar soracaksınız elbette, kale neden birine ait olsun veya birinin kalesi olsun diye ki, haklısınız…
XXX
Kayseri, genel olarak muhafazakâr bir il olarak bilinir.
O kadar ki, yakın yıllara kadar turistik otel ve içkili restoran makbul işletme sayılmamış, bu nedenle de yakın zamana kadar oteller belediye ruhsatlı, içkili yerler ise şehirden, gözerden uzak yerlerde olmuştur.
Diğer yandan gerçek şu ki, Kayseri, Konya gibi alkolün en çok tüketildiği illerden biridir.
Bankalardaki mevduatlarından faiz almazlar ama banka işlemlerinden de masraf alınmasını istemezler.
Faiz ile tefeciliği birbirinden ayırt etmeyi bile bilmezler.
Vakit namazlarında camilerde ya cemaat olamaz, olursa da bir bilemeden iki saf olur. Cuma namazına gelince de sokaklara kadar taşarlar.
Yanlış anlamayın, aslında Kayseri ahalisi, dini bütün insanlardır, bundan kuşkumuz asla olmaz. Ancak bir sıkıntı var.
Doğruluğuna yanlışlığına bakılmaksızın, dini söylemlerin tümünü doğru sanarak peşinden giderler.
Söylem sahiplerinin davranışları aleyhlerine olsa bile…
XXX
Bilindiği gibi Kayseri, yoğun işçi kentidir.
İşveren yani, esnaf, zanaatkâr, sanayici, küçük esnaf kentidir…
Emekli memur ve emekli işçi kentidir.
İşsizler kentidir de…
İşte “Kale” olmak buradan geliyor…
Kayseri’de sağ partiler, tüm seçimlerde oyları çantada keklik görüyor, insanlar da “Yahu…
Bizim halimiz hiç iç açıcı değil, biz neden onlara oy veriyoruz” diye sorgulamıyor, sorgulamak akıllarına bile gelmiyor.
Rahmetli Niyazi Bahçecioğlu hariç ki o da kendi karizması ve başarısı ile CHP’den belediye başkanlığı yaparken, onun dışında yıllarca sağ partilerden belediye başkanları çıkmıştır.
Oysa işçi ve emekli şehri olan Kayseri’nin sosyal anlayışlı, adil yapılanmalı, rantta değil, halkın çıkarlarına çalışan başkanlara ihtiyaç vardır.
Şimdi tekrar soruyorum…
Kayseri Kalesi mi önemli yoksa Kayseri, birilerinin kalesi olması mı önemli.
Oturum da biraz da kendi çıkarlarınızı, şehrinizin çıkarlarını düşünün…
XXX
Son bir sözüm daha var, onu da bir kez daha diyeyim de rahat edeyim…
CHP’de böyle il örgütü ile bunu başarmak da ne kadar gerçekleşir, o da ayrı bir konu…
XXX
Şu gün oldu (9 Ocak 2024) henüz emekli maaşlarına yapılacak zamlar belli olmadı.
Kayseri’deki oy depolarına soruyorum; neden belli olmadı?
Ben diyeyim size…
Doluya koyuyorlar olmuyor, boşa koyuyorlar olmuyor, istenildiği gibi yapsalar, ardından tüm dolaylı vergilere zam yapmak zorunda kalacaklar, depo delinecek.
Yaaaa…