Dünkü yazımda da belirttiğim gibi, Ramazan ayına girmiş bulunuyoruz.
Özellikle bu ay içinde bulunan Kadir Gecesi’nde Yüce Rabbimiz, kendisine ortak koşulması dışında dilediklerini dilediği kadar affedeceğini, Nisa suresi 116. Ayette şöyle ifade ediyor…
“Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir.”
İnananlar, affedilme umusu dile Yüce Allah’tan af dilerler de nedense ardından yine affedilmek umudu ile günah işlemeye devam ederler.
İnsanoğlu bu anlamda, Yüce Allah’tan hep ister…
Elbette isteyeceğimiz tek makam, elbette orası ama hiç mi aklını kullanarak kendi başına “İnsan” olmayı denemez?
XXX
Sosyal medya kullanımı artık gündelik ve vazgeçilmez bir platform olarak kullanılmaya başladığından bu yana, iletişim araçları üzerlerinden birbirlerine yağmur gibi paylaşımlar yaptıklarına şahit oluyoruz.
Örneğin ben, her sabah belli arkadaşlarına “Sabah kahve keyfi ile başlama” dileği gönderiyorum.
Diğer yandan her Cuma, telefonuma “Cumanız mübarek olsun” mesajı da yağıyor maşallah.
Mesaj trafiği, bu ayın başında da yağdı…
Örneğin bir dostum, belli ki kendisine gönderilen bir dua içeren mesajı çok beğenmiş olmalı ki, bana da göndermiş.
Aynen şöyle…
“Allah’ım! Senin isminle yatarız ve yine Senin isminle kalkarız. Eğer biz uyurken canımızı alacaksan, bize merhamet edip bağışla. Şayet hayatta bırakacaksan, sâlih kullarını koruduğun gibi bizi de fenalıklardan koru. Ayıplarımızı ört, korkularımızı gider. Bizi önümüzden, arkamızdan, sağımızdan, solumuzdan ve üstümüzden gelebilecek bütün tehlikelerden koru. Ayaklarımızın altından gelebilecek felaketlerden de yüce kudretine sığınıyoruz. Ayağımızı kaydırma. Bizi Ramazanı Şerife ulaştıran Yüce Rabbimize, hamd ederiz. Ramazanın Ailemize Ülkemize ve Ümmete, özellikle de Gazze’deki, Filistin’deki Müslümanların Muzaffer olmalarına vesile olmasını nasip eyle Ya Rab. Âmin.”
Dua elbette vazgeçilmezlerimizden bir eylemdir.
Ancak bu duayı okuduktan sonra bir taraftan gülerken, diğer taraftan da düşünmeye başladım…
Duaya gülünür mü?
Elbette gülünmez de, içeriğine bir bakar mısınız? Ha bire istiyor, kendi bir şey vermiyor. Oysa duanın içinde istediklerinin büyük bir bölümü, aklını kullanması halinde kendisinin çizebileceği şeyler.
Örneğin, şu veya bu yandan gelecek felaketlerden koruma istiyor.
Sen sağlam yapı yapmaz da depremde evin başına göçerse n’apsın?
Sen dere yatağına ev yapar da, sel gelince evi kökünden alıp götürürse n’apsın?
Sen her günahı işler, kul hakkı yer, yetim hakkını yersen, ahlaklı olmayı bir kenara bırakırsan dua ile bunlar affedilir mi?
XXX
Allah, şaşanlara akıllarını kullanma konusunda yüreklerine ve beyinlerine bir çaba düşürsün. Çünkü bizi Allah’a yaklaştıracak eylemlerden bir, akıl kullanmaktan geçmektedir.
Aklını kullanmayı bilen insan, Allah’a ellerini kaldırdığı zaman, affedilmeye en yakın insandır…
Ha bire istemeyle bir yere varılamaz…