Bugün (dün) sabah haberlerinizi izlerken, CHP’nin aylardan beri süregelen aday belirleme çalışmalarının devam etmekte olduğu ve bazı başkan tercihlerinde sıkıntılar olduğunu, bunlardan gündemi meşgul eden adayın ise Hayat Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunu izliyoruz.
Genel Başkan Özgür Özel başta olmak üzere, CHP PM ile MKYK üyeleri, günlerden beri yoğun olarak bu konu üzerinde çalışmaktalar.
Pardon… Anlamadığım bir şey var diye söze girip, şu soruyu sormak istiyorum…
Seçim çevrelerinde CHP, adaylarını ön seçim veya aday yoklaması ile belirlemeyecek miydi?
Ön seçim veya aday yoklamaları yapılmadı mı, yapıldı da çıkan sonuçlar genel merkezi tatmin etmedi mi?
Ya da ne?
Bu tutum, CHP seçmen tabanında büyük bir sıkıntı ve bıkkınlık yaratmakta ve Genel Başkan Özgür Özel’in CHP’ye ve yönetimine hâkim olmadığı, olamadığı kanısını uyandırmaktadır.
Efendim, ince eliyorlar, sık dokuyorlar da ondan oluyor diyenler olabilir.
Belki öyledir, ancak dışa yansıması ve bazı yerlerde gösterilen adayların tercihi, öyle çok da eleme ve dokuma hassasiyeti ile ilgili olmadığı ortada…
Burada, il örgütlerinin de yetersiz ve kifayetsiz kişilerden oluştuğunu da ifade etmek isterim.
Yerel seçimlerin 2024 yılında yapılacağı belli…
Hiç mi ön çalışma yapıp da genel merkezi düzgün ve verimli bir şekilde bilgilendirmezsiniz Allah aşkına, bi söyleyin hele…
Elbette böyle bir şey yapabilmek için, koltuktan kalkıp, il genelinde yeterli çalışma yapmak gerekir. Yaparken de siyasi çıkarları önde tutmak yerine, ilin çıkarlarının önde tutulması gerekir.
Örneğin Kayseri…
Dört merkez ilçe belediye başkanları belirlendi.
Allah var hepsi de pırıl pırıl, eğitimli, deneyimli kişiler…
Büyükşehir adaylığı çok gecikmişti, oraya da Dr. Murat Molu aday gösterildi.
Dr. Murat Molu’yu tanımam ancak, çok sevdiğim, saydığım, muhabbetimin bol olduğu, Kayseri’nin “Abi”lerinden rahmetli Noter Ayhan Molu’nun oğlu olduğunu öğrendim.
Rahmetli Ayhan Ağabey, “Noter” görevi ile ve yasalar çerçevesi içinde kalmak kaydıyla, Kayseri halkının sorunlarına çareler üretmiş, faydalı olmuş, sevilen bir kişi idi.
Oğlunu araştıracağız, tartacağız, değerlendireceğiz ve düşüncemizi belirleyeceğiz elbette. O zamana kadar hakkında diyeceklerimizi rezerv olarak tutuyorum.
Özetle söylemek gerekirse…
CHP ve Genel Başkanı Özgür Özel, bu süreci iyi yönetemedi ve tabanın da türkü söylemeye başladı artık…
“Bahçalarda mor meni / Verem ettin sen beni…”
Yakıştı mı bilmem ama yakıştıysa da yakışmadıysa da öneriyorum, söyleyin rahatlayın…
XXX
Gelelim şu sevinme konusuna…
Bakan Sayın Mehmet Özhaseki, Hatay’da şöyle diyor, gülümseme eşliğinde…
"Deprem bölgesinde yaptığımız şimdiki evlerin standardı eskisinden çok yüksek. Köy evlerini çelikten yapmaya başladık. 9 şiddetinde deprem gelse bile yıkması mümkün değil.
Şimdiye kadar gidip köy evlerini teslim ettiğim ve misafir olduğum ev sahipleri şunu söylüyor; Allah razı olsun. Bak evimiz yıkıldı, yıkıldığı iyi olmuş bize mis gibi villa verdiniz diyor."
Demiş…
Bu sözün anlamını kavrayamadım, hem de gülümseme eşliğinde…
Neylersin ki üzüm üzüme bakarak kararır.
Hangi üzüme bakıyorsa ha zahir!...
Dipnot: Bugün sevdiklerinize sadece güzel sözler söyleyin…