Hepimizin güncel derdi ortak.
Çünkü bu vatan toprakları üzerinde hep birlikte yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz, kimin ne amacı olursa olsun, elbette başarılı olamayacaklar.
Ancak dertlerimizin rengi farklı olabiliyor ya da ağır dertlerin yanına eklenebiliyor.
Örneğin fıstığı yeşil…
Toplum, ekonomik sorunların biran önce çözüme kavuşturulmasını isterken, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, 2026 yılını işaret ediyor.
Vatandaştan “Sabır” istiyor.
Kaldı mı sabır?
Kalmadı…
Vatandaş ne yazık ki bitik, emekli, tümden bitik, işçi memur açlık ve yoksulluk sınırının altındaki ücret ile hayatını sürdürmeye çalışırken, asgari ücret tespit komisyonu, “Vaktimiz var nasıl olsa” anlayışı içinde karar vermekte ayak sürüyor.
Altı beş bin lira, üstü beş bin lira ikramiye ödemesinin ne zaman yapılacağı belli değil…
Emekliye ne kadar zam yapılacağı belli değil. Hadi yapıldı, o maaş ile nereye kadar?
Gün içinde deve dişi gibi firmalar iflas bayrağını çekip, ekonominin içine altından kalkılamaz şekilde ekonominin ayarlarının bozulmasına katkıda bulunuyor, çalışanlar alacaklarını bile alamadan orta yerde dımdızlak kalıveriyorlar…
Bunlar, toplum tarafından kolayca kaldırılabilecek yükler elbette değil, ancak bu bedeli ödemekten de kaçmak mümkün değil.
Neden?
Olayları düşünmeyi, tartmayı ve ona göre karar vermeyi bilmeyen bir toplum içinde yaşıyoruz ne yazık ki…
Ve bu kesimin duyarsızlığı nedeniyle ülke, bugünkü duruma ne yazık ki geldi…
XXX
“hadi” diyoruz, “Her şeye rağmen fıstığı yeşilimize sahip çıkalım” diyoruz ve heyecanla sabah kalkıp penceremizden dışarı bakarak o fıstığı yeşili görmeye çalışıyoruz.
Ne yazık ki o da çok mümkün o
Elbette bu olumsuzluklar altında her geçen gün ne yazık ki eziliyoruz, ama dik durmaya çalışıyoruz.
Ne diyelim…
Bir kez daha hepimize kolay gelsin.
DİPNOT: Geçtiğimiz günlerde belki birkaç gün yazamaya bilirim demiştim ama yazmıştım. Bu kez öyle değil, Salı günü dışarıda yoğun işlerim var ve klavyemim başına geçemeyeceğim. Ama buradayım, merak etmeyin, geleceğim…