Bugünlerde tarikatlar ve cemaatler gündemde…
Bir vatandaş, eğer şaka yapmadı ise, bu tarikatların birinin fetva vericisine; “Cariye ile nikâh gerekli midir?” diye sormuş…
Kendisini fetva makamı yerine koyan sözde fetvacı; “Cariye sizin ise nikâha gerek yok. Eğer bir arkadaşınızın cariyesini beğendiniz ve onu rıza ile satın aldınız ise cariye sizin olmuş olacağından nikâh gerekmez” demiş…
İslamiyet’in bugün geldiği nokta bu…
Ayrıca; Türkiye ne hallere geldi, takdirlerinize sunarım…
XXX
Aslında bildiğiniz gibi, siyasete girmiyorum.
Bugüne kadar yazdık da kim umursadı ki?
O nedenle sohbet edeceğiz yine…
XXX
Mahallemizin bir kahvehanesi vardı, hatırlarsanız…
Kemal Dayı işletirdi ve pandemi nedeniyle uzun zamandan bu yana kahvehane kapalı, daha sonra bir kapalı bir açık işlevini sürdürmeye devam etti.
Geçen yürüyüşe çıktım, baktım Kemal Dayı kahvehaneyi açmış…
Hem nefeslenmek, hem bir bardak tertemiz bardaktan çay içmek, hem de kahvehanenin müdavimleri ne yapıyorlar diye içeri girdim…
“Selamünaleyküm ağalar…” dedim, kahve ahalisi hep birlikte selamımı aldılar ve bir kenardaki masaya oturup çayımı söyledim…
Kemal Dayı çayımı getirdi; “Nasıl geçti pandemi dönemi Kemal Dayı?” diye sordum…
“Ne sen sor ne ben söyleyeyim, vardan yedik, şükür bu günlere geldik” dedi…
Kahvehanenin en kıdemlileri Kasım, Kerim, Recep ve Kamber de mutat masalarında fayans döşüyorlar.
Bunlar aslında emekli takımı…
Aralarında konuştukları şey ise malum…
Muhtar Emmi derseniz, her zamanki gibi yakın gözlüğünü takmış, gazetelere dalmış kendine has masasında oturuyordu.
Osman’ı sorarsanız eğer, yine kapıya yakın masada çayını yudumlarken, kafasını bir oraya bir buraya sallayıp, oflar puflar çekip duruyor.
Kafasını neye, nereye ve kime taktığını anlamak o kadar zor ki…
Aslında heyheyleri gelip de yüksek perdeden konuşmaya başlarsa, onu tek susturabilecek güç Muhtar emmi.
Onun sözünden çıkmaz, biraz da O’ndan çekinir…
Diğer masalarda oturanlar ya çay içerken günlük sohbetlerini yapıyorlar, ya da fayans döşeyerek biri-birbirlerine laf çarparak günlerini geçiriyorlar…
Dikkatle süzdüm, genelde kimsenin keyfi yok…
Peki, neden Kemal Dayı’nın kahvehanesi?
Dertleşmek ve dayanışma içinde olmak için…
XXX
Çayımı içtim ve kalkıp “Allahaısmarladık” diyerek ayrıldım…
Bir gün gelir belki de eski zevkli günlerine, o dörtlünün birbirlerine şakayla karışık kavgalarını izleriz.
XXX
Değerli okurlar, belki bir yazı daha sığıştırırım ama gelecek seneye kadar artık ara veriyorum yazıya.
Yeni yılda sağlık ve huzurunuz yerine, aileniz ile mutlu bir gelecek yıl diliyorum.
Kalın sağlıcakla…