Arabozan ve dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen kişilere münafık denir…
Muharrem İnce’ye yapılanlar, bu düşüncem ışığı altında tam bir siyasi münafıklıktır, önce bunu belirtmek isterim.
Ben seksenine iki kalmış bir adam olarak, 1960 sonrası katılmadığım, oy vermediğim seçim kalmadı. Ama bugüne kadar hiç böyle bir şeye şahit olmadım.
XXX
Tarihler 14 Mayıs 1950’yi gösterirken, DP seçmeni, “Dur, söz milletin “söylemi ile seçime giren Demokrat Partiyi iktidara getirdiğinde, cumhuriyetin kurucu unsurlarından bir kişi olan İsmet Paşa, aynen şöyle söylemişti…
“En büyük yenilgim en büyük zaferimdir.”
Bu sözün açıklamaya ihtiyacı yok ama kısaca bir açıklama yapmak isterim.
Seçimle gelen, seçimle gitmeyi bilmelidir…
XXX
Gelelim Muharrem İnce’nin “Çekiliyorum” açıklamasını, seçime 2 gün kala açıklamasına.
Muharrem İnce bilmiyor muydu be seçimde ilk turda ilk ikiye bile giremeyeceğine. Elbette biliyordu ve öyle bir siyasi amacı vardı ki, milletin çıkarlarının önüne geçti onun hesapları.
Adaylığını açıkladığında, oyları yüzde 15 seviyelerindeydi anketlere göre. Düşse bile en az yüzde on’a kadar düşerdi.
Seçim ikinci tura kalır ve Kılıçdaroğlu da seçimi kaybederse, kendisinin siyaseten önü açılır, hatta CHP’ye tekrar genel başkan bile olabilirdi.
Propaganda süresince iktidar ile karşı karşıya gelmesi, onu eleştirmesi gerekirken, kendisine rakip olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun hedef alınması da bu nedenle idi.
Ama olmadı…
Oyları öyle bir düştü ki, Sinan Ogan’ın da gerisinde kaldı. Kılıçdaroğlu’nun ilk turda kazanma olasılığı giderek ön plana çıktı.
İşte bu noktada seçimi son sırada tamamlamayı kendine yediremedi.
Ve son, “Çekildim” dedi…
Muharrem İnce, çekildi ama çekilirken yaptığı açıklama ile de ne yazık ki siyasi geleceğine noktayı koydu. Artık bundan sonra hiç kimse ona güvenerek ardından gitmez.
Yazık oldu mu?
Bana göre hiç de yazık olmadı. Yaptığı siyasi manevra, demokratik geleneklerin çok gerisinde idi, içinden çıktığı, yıllarını verdirdiği siyasi partinin geleneklerine uymuyordu.
Açıkça CHP’ye karşı oyun oynamıştı.
XXX
Değerli okurlar…
Bu yazımı aslında dün gazeteye yetiştirmem gerekiyordu.
Muharrem İnce’nin basın açıklamasını aldıktan sora değerlendirme yaparak yazacaktım.
Olmadı…
Artık yarın sandık başına gideceğiz.
Değerlendirmemizi, aklımızı kullanarak ve ülkenin içinde bulunduğu durumu öne alarak oylarımızı ona göre vermek zorundayız.
Yanlış verilecek bir karardan, hiçbir siyasi parti sorumlu olmayacak. Sonuçta, vereceğimiz oylarımızlayık olduğumuz gibi yönetileceğiz.
Karar verecek olan sizsiniz.
Haydi, şimdi düğüne gider gibi yarın oy vermeye…
Muhtemelen Salı günü görüşmek üzere…
13 MAYIS 2023