Ben, içine gizli oy atılıp, aşıkar sayılmak üzere ortaya konulan sandığı, tartı aletine benzetirim bir bakıma.
Dahası, denize girmeyi bilmeye benzetirim…
Ben, 15-20 yaşları arasında yüzmeyi pek severdim. Öyle havuz tatmin etmezdi, deniz olmalıydı.
Antalya’da Deliklitaş’ta çıkacaksın yüksek kayanın üzerine, kendini kırlangıç veya çivileme sitili denize bırakacaksın.
Bir de Konyaaltı sahilinde, o zamanlar gözümüze “DEV”gibi görünen dalganın altına girip denizin derinliklerine doğru giderken, dalganın sesini üst tarafından sahile atıvermesinin zevkini anlatamam.
Ama Karadeniz farklı. Orada “DEV” gibi gelen dalganın altına girmek için yürek ister. Karadenizde o dalga, denizin dibinden derinliklere doğru çeker götürür. O girdaptan kurtulmak için güç ve geçecek zamanda seni kurtaracak soluğa ihtiyacın vardır. Yoksa maazallah, çıkamazsın canlı olarak.
XXX
Gelelim sandık konusuna…
Her nerede seçim var ise, o sandıktan çıkan , sandığa girenlerin kilosunu ortaya koyar. Bu bakımdan şimdi ben siyasi bir meseleyi bu tartı aletinden çıkanların kilosuna bakarak değerlendirmek istiyorum izninizle…
En son 28 Mayıs 2023 tarihindeki sandık sonuçlarına bakalım mı?
Ağırlık merkezi olarak iki ittifak vardı, Cumhur İttifakı, diğeri de Millet İttifakı…
Sonuçta az bir fark ile de olsa Cumhur ittifakı adayı hem meclisi hem de Cumhurbaşkanlığını kazandı.
Millet ittifakı içindeki partilerin cılız güçlerine CHP’nin gücü katılınca, gurup da kurar oldular, kendilerinde “LAF SÖYLEME HAKKINI” da buldular.
Toplandıkları masaya bir tekme attılar, “Seçim bitti, ittifak da doğal olarak bitti” deyiverdiler…
Doğru mu yanlış mı, onu takdir etmek, aklını kullanma yeteneğine sahip olacabilecek kadar yetkin seçmen karar verecektir, ben veya benim gibi düşünenler deği.
O seçimdeki sandık sonuçlarında ortaya çıkan kiloları belli. O kilolar ile tüy siklette bile geçme şansını yakalamaları da mümkün değil de, ortaya düştüklerine ve koydukları tavra baktığınızda, sanırsınız ki, tek başlarına yerel seçime girdiklerinde ortalığı silip süpürecekler…
Elbette kazın ayağı öyle değil…
İktidarı yüzde 50 oy ile alan Cumhur ittifakında bir dağılma yok.
Millet ittifakında ise masa devrildi, eğer yeniden toparlanma ve ittifak tesis edilmez ise, ülkenin tümünde cumhur ittifakı adaylarına altın tepsi içinde sonucu hediye eden, millet ittifakı olacak.
Böyle bir gerçek ortada iken, soruyorum…
Başta İYİ Parti yetkili kurulları (Genel Başkanları demiyorum, dikkat edin) bu sonuçların hesabını halka nasıl verecekler?
Elbette veremeyecekler…
Dahası, daha beter birbirlerine düşecekler, birbirlerini suçlayacaklar.
Bu durumun tek sorumlusu ise, İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener olacak ne yazık ki…
Yüzmeyi biliyor, deneyimli…
Ancak hangi denizde yüzdüğünün farkında değil.
Yüzmeye çalıştığınız yer Karadeniz Meral Hanım, aldı mı götürür…
Zaten siz de “Bütün sorunluluk bana ait” diyerek denizin sizi yutmasına izin vereceğiniz anlaşılıyor.
Ama şunu da bilin…
Denizler, hiçbir şeyi içinde tutmaz, olağan yapısı dışında.
Bir gün sizi de dışına vurur ama sizden bir eser kalmamış olur.