Ebedi ve devletimizin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, TBMM’nin duvarında da yazılı olduğu gibi, “Egemenlik Kayıtsız şartsız milletin” midir, yoksa ağanın marabası mı?
Ya da değişik bir formatında soralım…
Cumhuriyete, demokratik, laik sosyal hukuk devleti niteliklerine uygun, özgür birey olarak mı vatandaş olarak yaşamak mı istiyoruz, yoksa ümmet olarak mı?
Elbette benim seçimim, Cumhuriyete, demokratik, laik sosyal hukuk devleti niteliklerine uygun, özgür birey olarak, vatandaş olarak yaşamak istiyorum.
Benim ülkem ve milletim buna layık.
“Vatandaş“ ve “Özgür millet” olarak yaşamak için sabah kalkınca, kahve fincanını elinize olup, tren yolu kenarındaki evinizin balkonundan dışarıyı seyrederek sağlamamız da olası değildi
XXX
Tabloyu doğru değerlendirelim…
Doğrudur, değişimi getireceklerine inanarak, ortada kaybedilen bir seçim var.
Yine gelinen bu noktada daha önce kazanılmış büyükşehir belediye başkanlarının kazanılmasını devam ettirmek zorunda olduğumuz da bir gerçektir.
Peki, muhalefet bugün ne ile uğraşıyor?
Yolda giderken birisi ile çarpışmış da elindeki önemli bir kutuyu yere düşürerek, içindekilerinin ortalığa saçılması gibi bir durumdalar.
Sanki bu kutu sadece CHP’nin kutusu…
Yani, diğer Millet İttifakı ortakları “Kutu bizim değil” davranışındalar.
Tamam, Millet İttifakı’nın lideri CHP ve büyük sorumluluk o da diğerlerinin hiç mi kabahati yok?
Bana göre bal gibi var…
Ancak…
Esas kabahati ben, sahibi olduğu egemenliği gereği gibi kullanmayıp, dediğim gibi kahvesini balkonda yudumlayarak umursamaz bir şekilde bir şeyleri seyredenleri de katmak istiyorum.
Eğer egemenlik millete ait ise siyasetin her aşamasında içinde, tam ortasında olmak zorundadır.
Bugün gündeme gelen “Değişim” isteklerinin her zaman ve akıllı bir şekilde gündemde tutmak zorunda olduğumuzun bilincinde de olmamız gerekir…
Dahası…
Yahu, önümüzde yerel seçim var ve bu yerel seçimlere Cumhur İttifakı hep hazır olurken, ayyuka çıkan tartışmalar ile nereye varmak istiyor muhalefet?
Şimdi bu görüntünün neye ve kime faydası var?
Öncelikle şunu ifade etmek isterim…
CHP yönetimi ve seçmenleri, taraftarları…
Kendinize gelin…
Süreci uzatıp durarak, bilinçsiz bir şekilde köy ortasına çıkmış gibi kavgaya tutuşmanın muhalefete de geleceğin umuduna da sıkıntı vermenin âlemi yok.
Şunu da hemen ifade etmek isterim ki, makamlar, egemenliğin millete ait olduğu günümüzde hiç kimseye mülk değildir.
O halde aklı kullanmak ve hızlı olmak zorunda CHP ve bir yandan genel kurul programını sürdürürken, yerel seçimlerin de çalışmalarına güçlü bir şekilde başlamak zorundadır.
Neden?
Genel kurul süreci başka bir iş, yerel seçimlere hazır olmak ayrı bir iş…
O zaman ne yapacağız “Millet” olarak?
Tabloya doğru yerden bakıp, ressamı gerçekçi olarak eleştirmemiz gerek