Oturduk, bir taraftan da asrın aynet beynet kahve çeşitlerinden birini içerken sohbet ediyoruz. Konu yok, lafın gelişine gibisinden…
Bir anda TFF Lisans Kurulu tarafından, eksikliklerini gidermediği için üç puanı silinen Kayserispor’dan laf açıldı; “Kapa o konuyu” dedim, “Of’lu hoca başkan seçildi, artık maç kazanma duasına çıkacak taraftar kale arkasında…
Gülüştük; “Ali Hoca kızmasın” dedi.
“Yok canııım, işin esprisi, kızmaz sanırım, alınganlık gösterirse de özür dilerim” dedim.
“Peki, Ali Hoca bu takıma ne verecek?” diye sordu…
Soru doğru da cevabı tek. Parası varsa verecek, bitince de Berna Hanım gibi “Artık oynamıyorum arkadaş” diyecek. Sahaya çıkıp da top koşturacak hali yok ya…
“Abi neden böyle olur Allah aşkına?”
Parası olan, parayla bu işin altında kalkarım, o sırada da biraz hava atarım diye giriyor. Oysa para ile olacak bir şey olaydı, Fenerbahçe Ali Koç’un başkan seçildiği günden beri her sene şampiyondu kardeş…
Sayın Gözbaşı’na görev geldiği günlerde bir sürü öneride bulundum, n’oldu?
Kulübe cebinden ödediği para sınırı aştığı için, ticari hayatı tehlikeye girdi, “Alın takımınızı” dedi. Şimdi Ali Çamlı geldi. Bildiğim kadarıyla cami imamı. İmamlıktan çok para kazandıysa veya imamlık ile birlikte ticaret yaptı da iyi para kazandı da buraya harcayabilecekse, bir süre gider. Ya sonra? O da “Alın takımınızı…” der biter.
Sayın Berna Gözbaşı’nın kulüpten azımsanmayacak kadar alacağı var.
Malum kişilerin pöhpöhü ile takım yönetilmez.
Durdu…
Uzun bir sessizlik oldu, kahvelerimizi yudumladık.
XXX
Bir anda sordum…
“Sen konfüçyüs’ü tanıyon mu la?”
Konumuz spordu ya, boş bulundu galiba; “Hangi takımdaydı abi?” dedi…
Ben de “Çinli futbolcu, Ağırnasspor’da oynuyor” dedim…
Dalga geçtiğimi anladı, sitemli bir şekilde yüzüme baktı…
XXX
Konfüçyüs ya da Kongzi, Çinli filozof, eğitimci ve yazar. MÖ 551 - MÖ 479 tarihleri arasında, Doğu Zhou Hanedanlığı döneminde yaşadığı sanılmaktadır. Kong Qiu adı altında, Lu devletinin Qufu şehrinde doğmuş ve aynı şehirde ölmüştür. Çin uygarlığının en önemli temsilcilerinden biri kabul edilir.
Temel görüşü erdemli insan ve uyum içinde yaşayan toplum olmuştur. Bu ideale ulaşabilmek için ise, erdemli insanı tanımlamak ve onun ortaya çıkmasına yardımcı olmak gerekiyordu. Öğretisinde öteki dünya, tanrı, ruhlar, doğaüstü varlıklar ve benzeri kavramlara ve olgular yer bulmaz.
Peki, görüşü nedir?
Elbette burada Konfüçyüs’ün “Görüşüşü nedir” gibi bir konuya detaylı girecek değilim. Altında bir çırpıda kalkmak mümkün değil ama bir söylemini analiz edebilir miyim acaba diye düşünerek konuyu buraya getirdim…
Bir sözünde şöyle diyor…
“Planınız bir yıllık ise, pirinç ekin. Planınız 10 yıllık ise ağaçlar dikin. Planınız 100 yıllık ise Çocukları eğitin.”
Ya da “Durmadığınız sürece ne kadar yavaş gittiğinizin önem yoktur.”
Bir tane daha; “Senden daha iyi olmayan biri ile dostluk kurma…”
XXX
“Bu ne şimdi?” diye sordu.
İçeceğimiz bir bardak kahve, ne söylediğini anlamıyorum…
Aslında bu, Kayserispor ’un yeni yönetim kuruluna kıssadan hisse…
Ben sizin yerinizde olsam, bu üç sözü, ilk yönetim kurulu toplantısının birinci gündem maddesi yapar, üzerinde düşünürdüm.
25 ARALIK2022