Avazımın çıktığı kadar bağıracağım artık.
Nasıl mı?
Getirin bana bir huni, kafama takacağım diye.
Huninin kafamda ne işi mi var?
Karikatürlerde deli resmedilirken kafasında huni olur ya, onun için.
XXX
Emeklilerin en düşük düşük aylık ücreti 7 bin 500 lira idi, yüzde 37,57 zam yapıldı.
Sonra sanki ulufe dağıtılıyormuş gibi yüzde 5 daha zam yapıldı.
O da yetmedi, “Bakın ne kadar çok zam yaptık, şimdi sevinin, bir de 2024 yılını EMEKLİLER YILI olarak ilan ediyoruz” der gibi konuştular.
Emeklilerle dalga mı geçiliyor, kafa mı bulunuyor yoksa “Bana mahkûmsun, al ve otur oturduğun yerdenin” kibarcası mı söyleniyor?
Anlayabilmiş değilim, değiliz emekliler olarak.
XXX
Emekliye daha fazla zam yapılamaz mıydı?
Hem yapılırdı, hem de yapılamazdı.
Daha doğru bir ifade ile bütçeye getireceği bir miktar açığı, buradan kapatmak onlar için daha doğru oldu.
Aslında bütçeye baktığımızda, gördüğümüz açık, 2024 yılının da bizler açısından çok kolay geçmeyeceğini gösteriyor zaten.
Ekonominin kısa sürede düzelmesinin mümkün olamayacağını defalarca ifade ettim bu köşeden.
Nasıl ki emeklinin aylık geliri karşısında giderini karşılamıyorsa, genel bütçe de aynen öyle. Bütçe gelirleri, giderleri karşılayacak durumda değil.
En başta ödenmesi gereken faizler…
Ödenmesi gereken güvenceler.
Ve de devlet içinde yaşanan israftan dolayı, bütçe açık vermek durumunda ki bunun da faturası toplumun tamamına çıkacağı ortada.
Elbette bir eli yağda, bir eli balda olanlar için ortaya konacak faturadan hisselerine düşen pay devede kulak olsa da, emekli ve dar gelirliler için öyle değil.
Ve dar gelirliler olarak başta emekliler olmak üzere, faturanın yükünü çekeceğiz ne yazık ki.
XXX
Peki, biz bu duruma nasıl geldik?
Ne siz sorun ne ben anlatayım.
Defalarca anlattık da ne oldu.
Şimdi sıra, başıma geçireceğim hunide, bakalım ne kadar faydası olacak?
Getirin benim hunimi başıma takacağım…
Nasıl olsa toplum olarak akıl kullanmayı bir türlü beceremedik.