Kader veya vurdumduymazlık ya da aptallık arasında ince bir çizgi vardır.
Başınıza gelen her şeyi kötü ya da iyi kadere bağlamak, doğru bir düşünce değildir.
Bakınız, Kuran’dan bir ayet…
Kamer Suresi 49. Ayet: “Şu bir gerçek ki, biz herşeyi bir ölçüye göre/bir kaderle yarattık.”
“…kaderle yarattık” ifadesini kullanırken, ondan önce de “…bir ölçüye göre…” olayların kadere bağlana bileceğini ifade etmiyor mu, yoksa ben yanlış mı anlıyorum…
XXX
Şunu çok iyi bilmemiz gerekir…
Tabiat olayları ile oyun olmaz. Karşı gelinmez, gelirseniz ölürsünüz, kader değildir…
Bir şekilde tabiat olaylarının yaşanacağınız bilerek, ona göre önlem almak zorundasınız…
Yaz günlerinde orman yangınlarını yaşanacağı bir gerçektir, nerede olacağı da üç aşağı beş yukarı bellidir. Rüzgârdan birbirine sürtünen dallar, alev alacaktır, bilinen bir gerçektir.
Aşırı yağışlarda su, bir şekilde yolunu bulup akacaktır. Sen yolunu kapatırsan, her şeyi önüne katıp götürebileceğini bileceksin.
Ölürsün…
Aşırı kar yağışında kar, aşağı doğru kayacaktır, toprak kayacaktır. O nedenle ormanları yok etmeyeceksin ki toprağı da tutacak karı da tutacak ya da etkisini en aza indirecek.
Bunu bileceksin, yoksa ölürsün…
Televizyon kanallarında konuşan bazılarının, olayı doğrudan “Kader’e” bağlamak gibi bir eğilim gösterdiklerine ne yazık ki şahit oluyoruz.
Doğru bir düşünce asla değil…
XXX
Son deprem oldu, acımız büyük, yaşayanları, kayıpları olanlar acısını daha çok hissediyorlar elbette.
Ama bugün gündeme getirdiğimiz başka bir konu var…
Televizyonlarda bunlar da tartışılıyor…
Bundan sonra deprem nerede olacak?
İstanbul depremi ne zaman olacak?
Düşünmek bile istemiyor belki çoğu kişi ama gerçek şu; Anadolu coğrafyası bilinen ve şimdiye kadar bilinmeyen, belki de araştırıldığında ortaya çıkacak olan fay kırıkları olan bir coğrafya…
Deprem bu coğrafyanın tabiatında var ve siz o tabiata karşı direnmeyi bir tarafa bırakacaksınız, kadere de sığınmaktan artık vazgeçecek, aklınızı harekete geçireceksiniz…
Aklınızı harekete geçirmezseniz, ölürsünüz…
İstanbul depremini gününü tahmin etmeye çalışmak bile abesle iştigal, çünkü İstanbul’da bir şekilde deprem olacak. Önemli olan, önlem alıyor muyuz yoksa trene mi bakıyoruz…
Önlem alıyorsak, kendimizi korumak ve ölmemek için bir adım atmışızdır.
Yok eğer önlem yerine rant düşünüyorsak, ölüme hazır olmak demektir ve bu KADER olamaz. Olsa olsa aptallık olur…
İşte bunun için Kader ile aptallık arasında ince bir çizgi var diyorum…
Her şeyi “Kader’e” bağlayanlara sözüm şu; Kuran, ilime yol verir, aptallığa değil…