Haftanın ilk gününde, siyasi ve ekonomi yönünden gündemin en önemli konusu, günlerdir söylenen “Tasarruf tedbirleri paketi” açıklanması idi…
Açıklandı…
Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı.
Dikkatle dinledim sonra da; “De gidim deeeee…” dedim…
Cümle, ege yöresine ait, özellikle Muğla taraflarında kullanılır “De gidim deee…”
Abartılı, beklenmeyen durumlar karşısında verilen tepkidir.
XXX
Açıklamanın içeriğine göre, tasarruf genelgesi ile en beklenen “Tasarruf” tutarı, sadece 100 milyar lira.
Peki, bütçe açığı ne kadar?
Üç trilyon liranın üzerinde…
Tasarruf ile 100 milyarını çıkarttık, gerisi nasıl çıkacak, çünkü bütün konu burada düğümlenmektedir.
Elbette dolaylı vergiden…
Aldığımız ekmekten, gıda maddelerinden ve akaryakıt, elektrik, su gibi temel ihtiyaç maddeleri üzerinden ödeyeceğimiz dolaylı vergilerden karşılanacak.
Öte yandan, emeklinin, işçinin ve memurun maaşlarına zam konusunda ya es geçilecek ya da cimri davranılacak.
Ama…
Otoyol, köprü, havaalanı, şehir hastaneleri gibi kara deliklerden oluk oluk para boşa gidecek.
Zaten Cumhurbaşkanlığı da tasarruf tedbirleri paketinden muaf tutulmuş. Yani her şeyden tasarruf olur, itibardan olmaz anlayışı.
De gidim deee…
Aklıma sahip olmak istiyorum ama nereye kadar.
XXX
Vatandaşın pür mealini anlatan bir şarkı olarak aklıma geldi rahmetli Zeki Müren’den çok dinlemişsinizdir…
“Saçların tarumar gözlerinde nem / Ateşe benzerdin küle dönmüşsün / Hayal mi gerçek mi gördüğüm bilmem / Elden ele gezen güle dönmüşsün…”
Gün olmak istiyoruz, ancak kül olmaya yakınız…
XXX
Elbette suç, sadece iktidarda değil...
Hz. Mevlana der ki…
Kişinin kendine ettiğini
Edemez kişiye hiçbir fani
Bu kahpe hırsı… Ne kıskanç kini, ne şarap
Ne de haşhaş edemez…
Kişinin kendine ettiğini tayfun, boran
Dağ, taş edemez.
Kişinin kendine ettiğini
Edemez Kişiye hiçbir fani
Tutmazsa gerçek dost elini
Kendi kendiyle baş edemez.
Kişinin kendine ettiğini
Sarhoş edemez, ayyaş edemez
Mezar soyan nebbaş edemez...
XXX
Son olarak…
Bugün açıklanan tasarruf paketinin içeriği için Mehmet Şimşek geçmişte “Çerez parası” demişti…
O zamanlar emekli olarak bizler çerez alıp da yiye biliyorduk.
Şimdi kuruyemişçi dostlar hediye gönderirse, ancak çerez yiyebiliyoruz.
Aynen böyle…
Kendi ektiğimiz biçiyoruz toplum olarak. Bunun başka bir açıklamasını ben bulamadım. Bulan var ise lütfen beri gelin…