Seçime, bugün itibariyle 18 gün kaldı…
Bu sürecin sonunda sandığa gidilecek, tercihler sandıkta belirlenecek ve yerel yöneticiler seçilmiş olacak, göreve başlayacaklar.
Gündemimizde “Seçim” varken, aynı zamanda “Ekonomi” gündemimizden de hiç düşmüyor.
Hele ki Ramazan ayı içinde iftar sofraları ile sahur sofralarını düşündüğümüzde, neredeeeen nereye geldiğimizi görmekte çok da zorluk çekmiyoruz.
Ne iftar soframızın şenliği kaldı ne de sahur soframızın.
Görüyoruz ki iktidar ve muhalefet arasındaki dalaşma, bir türlü bitmiyor ve topluma da bir faydası olmadan.
Türküde olduğu gibi “Eller oynasın eller, diller gaynasın diller” havasında geçip gidiyor.
Eller oynuyor, çünkü…
Bazı odaklar, aslı astarı olmayan bilgilerle, bazı görüntüleri muhalefet aleyhine kullanmaya başladı bile.
Yani eller oynuyor…
Dillerin gaynaması ise zaten hiç bitmiyor.
Yaşımın gereği, 1950-1960 arasındaki DP iktidarı döneminden bu yana, ülkemizdeki siyasi süreci bir tamam biliyorum, biraz da siyasete ilgim nedeniyle içinde de yaşadım.
Bugüne kadar bu kadar “Gaynayan” dil ne gördüm, ne de duydum…
Bir şey var ki, asla aklıma sığdıramıyorum, o da şu…
Kim ki kürsüye çıkıp da muhaliflerine, rakiplerine ağza alınmayacak kadar hakaret içeren sözler, yalanlar ve aldatacak ifadeler kullanırsa, o seçimi kazanıyor.
Oysa siyaset, ciddi yapılması, halk çıkarına yapılması, edep ve adap içinde yapılması, ahlaki kuralların dışına çıkılmadan yapılması gereken “Ahlaklı ve dürüst” kişilerin işi olmalı.
En azından ben böyle düşünüyorum…
XXX
Bir yerde kürsüde konuşuyor ve deniyor ki; “Hatalarımızı yüzümüze söyleyin ki biz de bilelim…”
Diğer tarafta, halktan biri, karşısındaki siyasiye hatalarını ve dileklerini, iletirken sözü kesiliyor, vaktim yok deniliyor.
Bir başka yerde sorulan soruya cevap bile verilmiyor.
Ben anlamakta ve zorluk çekerken, aklımı da zorladığım halde, aklıma uyduramıyorum.
Sonuç olarak da eller oynuyor, diller gaynıyor, sandığa 18 gün kaldı…
XXX
Aslında şunu da he zaman olduğu gibi, bir kez daha vurgulayarak belirtmem gerekiyor…
Seçim kanununda bir değişiklik yapılarak, devlet memurlarında olduğu gibi, 65 yaş ve üzeri kişilerin seçime katılamayacağını ve en fazla 2 kez seçilebilecekleri kayıt altına alınmalı…
Belki o zaman eller oynamaz, diller gaynamaz da yeni yüzler ve gençler siyasete girme şansı yakalayabilirler.
Ben böyle düşünüyorum.