Toplum, tarihini korumaz ve saygı duymaz ise, geleceklerinden endişe etmek gerekir. Çünkü o tarihin içinde aklınıza gelebilecek hey şey var ve saklıdır. Siz unutsanız da tarih unutmaz.
XXX
Diğer yandan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, sonsuza kadar lideri ve tüm dünya ülkelerinin örnek aldığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve düşüncelerini yok sayarsanız, ulaşacağınız en son nokta, cehalet olacaktır.
XXX
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.” derken onu daha iyi anlayabilmek için eylemlerini, söylemlerini anlamamız gerektiğini ifade eder.
XXX
Atatürk, 21 Şubat 1927 günü Konya’yı ziyaret eder. O gün yaptığı incelemeler sonucunda Başbakan İsmet Paşa’ya şöyle bir telgraf çeker…
Memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz defineler halinde yatmakta olan eski uygarlık eserlerinin ileride tarafımızdan meydana çıkarılarak bilimsel bir şekilde korunma ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap bir hale gelmiş olan âbidelerin korunmaları için müze müdürlüklerinde ve kazı işlerinde kullanılmak üzere, arkeoloji uzmanlarına kesin lüzum vardır. Bunun için Millî Eğitim Bakanlığı'nca dışarıya öğretime gönderilecek öğrenciden bir kısmının bu şubeye ayrılması uygun olacağı fikrindeyim.”
XXX
Burada ifade edilen amaç, tarihi ve kültürel mirasının kesinlikle korunması gerekliliğidir. Konuya Kayseri açısından baktığımda, bu görüşe uygu davranılmadığı ve ayakta kalabilen ve genellikle Selçuklu eserleri olan yapılar dışında kültürün yok edilmesine yönelik uygulamaların gün geçtikçe hızla arttığını görmekten üzüntü duyuyorum…
XXX
6 Şubat 2023 Pazartesi günü saatler 04:17’yi gösterirken, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkez olmak üzere 7,8 şiddetinde bir depremi ülke olarak yaşadık. Bu depremde 11 ilimiz ağır hasar aldı ve 42 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti, birçok yaralımız oldu, hala kayıp olanlar var.
Sonucun bu kadar korkunç boyutlarda olmasının nedeni, usulüne uygun yapılar olmamakla birlikte, kent kültürümüzün yok edilerek yapılaşmasıdır.
Yine unutulan bir gerçek var ki, ülkemiz deprem bölgesidir ve yapılaşma da geçmişte bu gerçeğe uygun olarak yapıldığı halde, aşırı kazanç hırsı ile getirdiğimiz yapı şekli, gelecekte de korkunç sonuçlar doğuracağının göstergesidir.
XXX
Yazdım…
Kayseri, asırlardır uyuyan çok önemli bir fay hattının üzerinde olduğu gibi, ova üzerinde kurulu olması nedeniyle zemin son derece riskli ve yüksek yapıya uygun değildir.
Kahramanmaraş ve sonrasında Elbistan merkezli depremlerde ve dahası artçı depremlerde bile beşik gibi sallanan Kayseri, yakın veya uzak gelecekte yaşaması muhtemel olan depremlerde çok büyük can ve mal kaybı ile karşı karşıya gelecektir.
XXX
Kayseri’nin eski mahallelerini yok ederek beton yığınları ile doldurmak ve doldurmaya devam etmek, hem Kayseri’ye hem de şehir kültürüne büyük ihanettir. Bunun suçluluğunu, utancını, gelecekte kim taşıyacak?
Bilim adamları belirtiyor. Betonarme yapıların ömrü, en fazla 70 yıl…
Oysa ahşap yapıların ömrü asırlarla ölçülmektedir. Ayrıca bu yapılarla da çok katlı binalar yapıla bilmektedir. İlla göklere doğru merdiven kurmanın gereği nedir, anlamak mümkün değil.
Zaten gelecekteki endişemiz de, depremin değil bu zihniyetin insanları öldüreceği yönündedir.
XXX
Gazi Mustafa Kemal Paşa, 26 Şubat 1923 tarihinde İstanbul’dadır.
O gün, bazı komutanlarla İstanbul'da Rauf Orbay ve İsmet İnönü Beylere, iç ve dış siyaset hakkında düşüncelerini açıklayan ve onlardan da görüş isteyen şöyle bir yazı yazar…
“Hükümet Merkezi, milleti her vesile ile kuvvetten düşürecek yabancı tekliflerini derhal kabul ve gereğine girişmektedir. Muhaliflerin eylemli girişimlerine mâni olmak şöyle dursun, Kuva-yi Milliye'nin dağılmasına sebep olacak genelgeler yaymaktadır. İtilâf Devletleri'nin kuvvete dayanarak yapmaları hatıra gelen menfi teklifleri karşısında Millî Meclis ile Hükümetin ne gibi tedbirler ve tertibat hazırladıklarını öğrenmeyi, davranış şeklini belirleme için gerekli görmekteyiz.”
Atatürk’ün o gün Rauf Orbay ve İsmet İnönü’den istediği görüşü, ben şimdi tüm milletten istesem ne dersiniz?
XXX
Değerli okurlarım…
İnsanların inançları üzerine laf etmeyi, onları yine inançları üzerinden eleştirmeyi doğru bulmam. Hakkım da değildir, haddim de değildir.
Ancak şunu istemek, hem haddimedir hem de hakkındır.
Lütfen artık bağnazlığı, cehaleti ve birilerinin sizi gütmesine izin vermeyin…
Aklınızı ve iradenizi kullanma yolunda adım atma zamanı gelmiştir de geçmiştir bile.
Bundan sora akıl dışı kararlar vermek, geleceğimiz açısından milletimize ve vatanımıza büyük kayıplar verecektir.
Sonuç olarak tarihi korumak ve ona saygı duymak, görevlerimiz arasında olmak zorundadır. Yöneticilerimizi de bu düşünceye sahip çıkanlar olarak görmek isteriz.