CHP’nin kuruluşundan bu yana, temel anlayışı; siyasal meşruiyetin temelinin halkın iradesi olduğunu kabul etmektir. Bazı sınıf ve zümrelerin ekonomik ve siyasal imtiyazlarının kaldırılmasıdır, sahipsizlerin sahibi olmaktır, çözümleri halk için, halkla beraber bulmaktır.
Bu amacı bir tarafta tutalım…
CHP’nin amblemindeki 6 oku neyi ifade eder ve ifade ettiği ilkeleri bir çırpıda kaç CHP’li anlatabilir?
Sıralayalım ve kısa kısa anlatalım şimdi…
Cumhuriyetçilik…
Cumhuriyet, tarihimizdeki en köklü dönüşümdür. Egemenliğin kaynağını ulusta bulan anlayıştır; saltanat kavramının yıkılması ve milli iradeye dayalı devlet düzeninin gerçekleştirilmesidir.
Milliyetçillik…
CHP, Atatürk milliyetçiliğini benimsemektedir: Türkiye Cumhuriyeti din, dil, ırk ve etnik köken temelleri üzerinde değil, siyasal bilinç ve ideal beraberliği zemininde kurulmuştur. Milliyetçilik, ırk, köken, din, mezhep, bölgecilik, kavimcilik anlayışlarının, ulusal düzeyde aşılmasıdır. Türkiye hiçbir zaman ırk, kan ve kafatası esasına göre yönetilen bir devlet olmamıştır, olmayacaktır.
Halkçılık…
CHP Halkçıdır: CHP’nin halkçılık anlayışı; siyasal meşruiyetin temelinin halkın iradesi olduğunu kabul etmektir. Bazı sınıf ve zümrelerin ekonomik ve siyasal imtiyazlarının kaldırılmasıdır, sahipsizlerin sahibi olmaktır, çözümleri halk için, halkla beraber bulmaktır."
Devletçilik…
CHP Devletçidir: CHP’nin devletçiliği, devletin halka hizmet için yapılanmasını, katılımcı yönetimi, demokratik hukuk devletini öngörür. Örgütlü sosyal piyasa ekonomisine karşı değildir. Piyasaların hata yapabileceği gerçeğinden hareketle devletin düzenleyici ve denetleyici rolünün önemini kabul eder. Piyasaların halkın iradesinin üzerine çıkarak devlete yön verme çabalarına karşıdır.
Laiklik…
Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulmasıdır. İnanç ve vicdan özgürlüğünün omurgası, toplumdaki farklı inançların barış içinde birlikte yaşamalarının ön koşulu ve güvencesidir. Cumhuriyetin ve demokrasinin, ulusal bütünlüğün ve iç barışın temel değeridir. Devletin ve kurumlarının, toplumun, hukukun ve eğitimin laik olması, asla ödün veremeyeceğimiz temel kuraldır.
Devrimcilik…
CHP Devrimcidir: CHP’nin devrimciliği, kurucu Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurarak başlattığı çağdaş medeniyeti hedefleyen kökten değişim sürecinin devam ettirilmesidir, çağı paylaşmadır, geleceğe atılımdır. Bu anlayışla, CHP, halkla birlikte, halktan güç ve yetki alarak, demokratik hukuk devleti kurallarına ve barışçı yöntemlere bağlı kalarak devrimciliği sürdürür.
XXX
Söz konusu bu ilkeler, kurtuluş savaşı ile başlayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve demokrsinin ilk adımı olarak kurulan siyasi parti CHP’nin temel ilkeleridir, vazgeçilemez…
Ne var ki…
İsmet İnönü ve Bülent Ecevit sonrası, CHP yönetimleri, koltuk kavgaları ve çıkarları doğrultusunda bu ilkeleri giderek unutmuştur.
Siyaset, kuruluş ilkelerinden başka bir alana evrilmeye başlamış ve devam etmektedir.
CHP içindeki “Değişim” isteklerinin bu ilkelere doğru yöneliş midir, yoksa yönetimlerde kişisel
yer değişikliğimidir?
Çünkü “Değişim” isteklerinin içi bugüne kadar doldurulmamıştır.
Ne yazık ki İl ve İlçelerde de aynı çıkar kavgalarının sürdüğüne tanık oluyoruz ki, bu gidişle CHP’nin ilkelerinden koparak yeniden milletin karşısına çıkamaması, iktidarı görmemesi demek olacaktır.
Ayrıca çok önemli bir konu daha var…
“Devrim yasaları” olarak bildiğimiz yasalar da halen yürürlüktedir ve CHP bunlara da sahip çıkmamaktadır. Oysa bu kanunları çıkaran CHP’nin bizzathi kendisidir.
XXX
Bir Japon atasözü vardır, şöyle der…
“Pirincin içindeki siyah taştan daha tehkikeli olan beyaz taşlardır…”
O zaman şöyle söylemek mümkün mü?
Gelin önce her şeyi göze alıp, temel ilkelere geri dönüşü sağlamak üzere, CHP içimdeki beyaz taşları elbirliğ ile ve kimseden korkmadan temizleyelim…