Kim diyor?
Ben diyorum…
Her şeyi siyasete alet etmeyin, diyorum.
Asgari ücret yetmiyormuş, siz ne ha, size ne.
Siyasete alet etmeyin.
Emekliyim geçinemiyorum diyorsun.
Geçinememe, ama siyasete de alet etme.
Ev kiralar yükselmiş, ev sahibi ile papaz olmuşun, ol kardeşim…
Ama siyasete neden alet edersin ki?
Semt pazarından alışveriş edemiyormuşsun, etme, marketten et.
Ama siyasete alet etme bu işleri, lütfen.
Marketten de mi alışveriş edemiyorsun, etme, oradan da alışveriş etme.
Ama siyasete alet etme, akşamları git Pazar yerine, fiyatlar ucuzlar.
Üniversiteye giden çocuğun varmış, ona harçlık gönderemiyormuşsun, gönderme…
Gönderme canım gönderme, herkes üniversite okuyup da n’olacak?
Ama siyasete alet etme, etme kardeşim…
İlkokula giden çocuğunun beslenme çantasını da dolduramıyor muşsun he mi?
Okullarda kantin var, oradan alsın yesin, ama siyasete alet etme bunları kardeşim.
Ama siyasete alet etme…
İlkokulda giden çocuğa harçlık mı verilirmiş, evinde kahvaltısını yaptır gönder, ne demek beslenme çantası muntası, boşuna yük bebelere.
Bunu ne diye siyasete alet edersin ki, etme…
Gelirin yetmiyor, evin yok, araban yok öyle mi?
Olsun, onların bir sürü vergisi var algısı var, sen siyasete alet etme e mi?
Tatile bile mi gidemiyorsun?
N’olacak o kadar masraf ederek tatile matile gideceksin, otur rahatça evinde.
Bu da siyasete alet edilecek şey mi be birader?
Etme…
Senin siyaset ile ilgin bir saniyelik bir iş hayatında.
Ben aday olacağım, sen gelip oy sandığında sadece bana oy vereceksin, siyasetle işin bitecek bir daha hiçbir şeyi siyasete alet etmeyeceksin…
Ama sen de her şeyi siyasete alet ediyorsun, etme, altı vatandaşsın, üstü vatandaşsın, siyaset senin neyine be kardeşim
Tamam mı?
Elbette ben aday olursam ki, aday da değilim, bilginiz olsun…