Kayseri’den spor konusunda yazı yazmayı pek düşünmem.
Çünkü Kayseri’den fiilen ayrılalı 32 yıl oldu ve yakınında olmayan konularda kalem oynatmak, bazen yanlışlara neden olur.
Ben de yanlış yapmak istemem.
Ayrıca Kayseri konusunda da yazamıyorum, bilgi akışı olmuyor, olsa da muhatapları ile konuyu teyit etmeden yazmak da istemiyorum.
Ancak bugün azcık ucundan değineceğim, zorunlu hale geldi çünkü…
XXX
Kayseri’de amatör sporlara tamam…
Bugüne kadar gelmiş geçmiş ve bundan sonra da gelip geçecek bireysel sporlarda başarı gösterenlere de saygımız sonsuz olacaktır.
Gelelim Kayseri’de profesyonel spora…
Yani; Kayserispor’a…
Kayserispor, sezonun ilk maçında, kendi evinde, Sivaspor’a 2-1 yenildi.
Garipsenecek bir şey göremiyorum ben burada, sporda yenmek de var, yenilmek de, gelecek zaman içinde de kaybın giderilmesi olanağı her zaman vardır.
Tamam, taraftar, her zaman takımından başarı bekler. Hele sezonun ilk maçında başarı beklemeyi de kendine hak görenler de olur.
Ne var ki gerçek taraftar, galibiyete de yenilgi de de daima takımın arkasında durur.
Peki, durmayan olur mu?
O da olur…
Sayın Ali ÇAMLI’nın da dediği gibi, Kayserispor üzerinde çeşitli hesapları olan dedikoducu bir takım insanlar, yenilgi halinde çeşitli zırvalıklar ortaya çıkarırlar, yalan dolan işlere başlarlar. Bunlar hayatımızın içinde olmayan şeyler değildir.
Buraya kadar her şey tamam…
Ancak bir de kitabın arka kapağı var, orayı da okumakla kitabın içerini anlamamıza yardımcı olur.
Sayın Ali ÇAMLI…
Bir defa yazdım, sporu yönetmek, organize sanayide fabrika veya üretimhane, ya da şehrin ücra bir köşesinde bakkal dükkânı yönetmeye benzemez.
Şunu sormak isterim…
Darda kaldığınızda, bünyenizden nakit para koyabilecek güçte misiniz?
Öyle bir gücünüz varsa konu değil ama yoksa yönetemezsiniz.
Sanırım siz kendi isteğiniz ile “Param da var, pulum da var, bilgim de var, ben bu işi yaparım” diyerek başkanlığa soyunmadınız.
Eğer bunu diyerek soyundunuz ise sizi kutlarım.
O zaman şunu sorarım…
Bugün neden istifa ettiniz?
Ben size söyleyeyim ki bu sadece benim öngörüm, yanlış ise özür dilerim, sizi bu göreve birileri zorladı.
“Hadi” dediler, “Sen aslansın, sen kaplansın, sen bu işi başarırsın, biz bütün olanaklarımızla senin arkandayız” dediler.
Dediler mi, demediler mi?
Ama görünen o ki, diyenler, dedikleri günden sonra ortada pek işe yarar şekilde sizin yanınızda görünmediler.
İstifa ettiniz, çok güzel ve ben sizi destekliyorum, çünkü sporda yönetimi bilmeden girdiniz, fazla yıpranmayın, vaatlere de kanmayın, olağanüstü toplantıda da sakın aday olmayın.
Şimdi sorabilirler, Kayserispor’un başkanlığına kim gelsin.
Çook da basit…
Belediye Başkanlığı sona erdi, milletvekilliği sona erdi, bakanlığı sona erdi, kendini Kayseri’ye adayacağını beyan etti…
O zaman aday ortada duruyoooor…
Sayın Mehmet ÖZHASEKİ…
Laf etmek, adama “Hadi koçum arkadayız“ demek kolay, biz de bu kez kendisine söylüyoruz.
“Hadi koçum, bugüne kadar Kayseri’ye belediye başkanı, milletvekili ve bakan olarak katkın (!) oldu, biraz da Başkan sıfatı ile Kayserispor’a faydan olsun” deriz ve hakkımızdır da.
Var mısın?