Toplum, “Vatandaş” sıfatı ile ülkesine karşı görevlerini bilim ve akıl kavramları içinde yerine getirmedikçe, birileri tarafından her zaman aldatılmaya, yönlendirilmeye elverişlidir.
Ya da körü körüne taraf tutar gibi bir grubun arkasından giderse…
Ya da önüne sallandırılan püçüklüyü (Havuç) yakalamak için bilinçsizce koşturursa…
Ya da gündem değiştirmenin ötesine geçmeyen söylemlerdeki gerçeği görmez ise, yine karşı tarafın istediği gibi davranışa uygun davranır.
XXX
Temmuz ayının sonuna geldik ve önümüzdeki kalan süreç içinde, amaçlanan “Oyalama kâğıdı” türünde yasaları meclisten geçirmek mümkün olmaya bilir.
Olursa da, işte öylesine bir şey olur.
Zaten o yasaların nasıl olduğu ve meclisten nasıl geçtiği önemli değil…
Önemli olan, iktidarın bu yasalar ile biraz da olsa toplumun dikkatini bir başka alana çekebilmeyi başarıp başaramadığıdır.
Bu türden uygulamaları artık önümüzdeki günlerde çok göreceğiz ve gündem sanki ENFLASYON ve EOKONOMİ değilmiş gibi, dikkatimiz başka yerlere çekilecek.
Örneğin, sokak köpekleri konusunda günlerce üzerinde tepinip duruyoruz.
Televizyon kanalarında sanki başka konu yokmuş gibi.
Ardından vergi yasasında yapılması öngörülen teklif geldi.
Yetmedi, bu kez de belediyelerin SGK ve Maliye borçlarının ödenmesi konusu geldi.
Amaç, yine toplumu boş tartışmalara yönlendirmek…
Zaten toplumun en iyi yaptığı şey de bu değil mi?
En güzel yaptığımız iş, ülke konusundaki fikirlerimizi, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde sandıkta ortaya koyarız, aynı zamanda da kahve köşelerinde tartışmak
XXX
CHP’li belediyelerin şimdi yapmaları gereken çok önemli bir konu var.
Kendi dönemlerine ait maliye ve SGK borçlarını ödeyip, devraldıkları maliye ve SGK borçları için eski başkanlar hakkında işlem yapmaya derhal başlamaktır.
Diğer bir ilginç şey ise, SGK kurumunun, bütün kamu ve özel kuruluşlardaki alacaklarını tahsil etmede, vaktinde gerekli önlem almamış olmasıdır.
Kamu ve özel kurumların her ay ödemeleri gereken pirim ve vergi borçlarının birikmesine göz yumarken, borç yükü artıp da SGK ve Maliyeye de yük getirmeye başlayınca akıllarına düşmesi ilginç değil mi?
Kim ödeyecek olursa olsun, vaktinde ödenemeyen devlet alacakları, devlete ve oradan da toplumun sırtına yüktür.
Kaldı ki bu borçların bir bölümü, çalışanın ücretinden kesilen vergi ve SGK pirim tutarlarıdır.
XXX
Özetle söylemek gerekirse, oyalama kâğıtları ile oyalanmayalım. Çünkü bu iktidarın en başarılı şekilde uyguladığı şey, gündem saptırmaktır.
Gerçekleri görmek için kahve köşelerinde goygoy yapmanın bir anlamı yoktur.