Hemen herkes görmüştür…
Lokantalarda, kafeteryalarda bir kutunun üzerinde “Tip Box” yazılıdır.
Kelime İngilizcedir, turistler görsün diye, bizler de bunun “Bahşiş kutusu” olduğunu biliriz.
Yeme içme faslı bittikten sonra, garsona el işareti ile yazıyormuş gibi el işareti yaparız, o da anlar ki hesabı istiyoruz.
Alır gelir hesabı, ya bir kutunun içinde ya da cüzdan gibi bir şeyin arasında.
Genelde kredi kartı ile ödeme yapılır, ayrıca da kutunun içine ya da cüzdan gibi şeyin içine fazladan bir nakit para koyarız.
Adı, bahşiştir…
Garson alır, kredi kartı fişini kasadakine verir, kalan nakit parayı da o “Tip Box” kutusunun içine atar. Eğer işyeri yoğun çalışan bir yer ise, iyi bir nakit birikir, akşam olunca da o kutu garsonlar taraşından açılır, aralarında biriken para paylaşılır.
Bu şekilde de aldıkları cücük kadar maaşa ek gelir elde etmiş olurlar…
XXX
Gelelim habere…
Büyük umutlarla ithal ederek ekonomiyi düzeltmesi için “TEKRAREN” Hazine ve Maliye Bakanlığının başına getirilen Mehmet ŞİMŞEK yönetimindeki Gelirler Genel Müdürlüğü, “Tip Box” da biriken ve garsonlar arasında paylaşılan paraya da vergi getirmeyi kafaya koymuş, onunla da yetinmemiş, sorumluluğunu da işyeri sahibine yüklemiş.
Hani millet gönüllü vergi tahsildarı ya…
Eğer o paradan vergi ödemek istemiyorsa vatandaş, saklamasını da pekâlâ bilir, canınızı sıkmayın siz de, vergilerini affettikleriniz n’olacak?
Gözünüzü neden dar gelirliye dikiyorsunuz?
Tamam, o zaman ben de önerilerimi sunayım…
Örneğin, parklarda, bahçelerde her hangi bir sosyal faaliyetler içinde olamayan emeklilerin, gelip oturdukları “BANK”lardan da “Oturma vergisi” alalım, ne dersiniz?
Olmadı, geçmediğimiz köprülere, oto yollara ödediğimiz ücretler gibi, sokakta yürüdüğümüz kaldırımlarda yürüdüğümüz için “Yürüme” vergisi alalım.
Yetmeeeez…
Örneğin, bankomatlardan para çektiğimiz için “Bankomattan para çekme” vergisi alalım.
O da yetme derseniz, daha ilginç bir önerim var…
Sabahları okula giden çocuklarımıza verdiğimiz günlük harçlıktan da vergi alalım, haa ne dersiniz.
Bu da mı yetmedi?
Bakın o zaman şunu da ekleyebiliriz vergi toplama listesine…
Çocukların, şayet toplayabilip de kumbaralarında biriktirdikleri bayram harçlıklarına da vergi koyarız, olur biteeeer…
Nasıl fikirler ama?
Bir de şu önerim var unutmadan…
Bütün işletmelere, konusu ne olursa olsun, üzerinde “Hazine ve Maliye Bakanlığı Tip Box” yazan kutular koyalım…
Haaaa…
Bu arada, devlette israfın önlenmesi genelgesi yayınlandıktan bu yana, bu fasıllardan harcamalar yedi kat artmış.
Bunu da dipnot bilgisi olarak vermiş olayım…
Allahtan halen toplum olarak sigortalarımız yüksek gerilime dayanıklı…