Biliyorsunuz benim bir telefon sapkınım var.
Aslına bakarsanız, geçen de dediğim gibi, bazen güldürür, bazen düşündürür, basen de vitesten attırır ama hepsi de saygı çerçevesinin dışına çıkmaz. O nedenle hep telefonlarına cevap veriri, sabırla dinlerken, ya gülerim, ya düşünürüm ya da frenim patlar, Asarcık’tan yokuş aşağı kapıp koyuveririm, nerede durursak gari…
XXX
Açtı telefonu, belli ki üçüncü, yani fren patlama konusunda hazırlanmış soruyor.
“Abi yaaa… Sen yazdıklarını bilerek mi yazıyon, yoksa sallıyon mu?”
De buyurun bakalım, sizin freniniz patlamaz mı?
“Bildiklerimi bilerek, belemediklerimi, araştırıp sağlamca öğrenerek yazıyorum. N’oldu sana giren çıkan mı oldu?”
Dedim…
Böylelikle el frenini çekmiş oldum…
XXX
Eğitim, bir ömür boyu sürecek, sürmesi gereken çalışmadır.
Mektep bitti, diplomayı da aldık mı iş bitti sananlar varsa yanılıyorlar.
Diploma ile unvan sahibi olunur ama eğitim, bir ömür boyu sürer, dürmelidir…
Gazeteciliğin esaslarından biri, haberi ve yorumu en doğru şekilde millete ulaştırmaktır. Ben de öyle yapıyorum, bildiğimi yazıyorum, bilemediğimi araştırıyorum, doğruluğunu doğruluyorum ve yazıyorum.
XXX
Gelelim konuya…
Deprem bölgesinde hasar tespit çalışmaları deprem bölgesinde son sür’at devam ediyor. Ancak hasar tespit çalışmaları sonucunda verilen raporların yanlışlıklarından söz ediliyor.
Olan şu; ayakta duran binaların hasar derecelerini yanlış yazdıkları veya sonradan değiştirildiği yönünde idi…
Deprem bölgelerinin birinde, hasar tespit heyetinde çalışan biri mühendise ulaştım ve sordum…
Ne diyorsun?
Cevap karşısında şaşkınlıktan bir an buz gibi dondum kaldım.
Söylediği özetle şu…
Yaşanan deprem alanı çok büyük ve gözden geçirilmesi gereken bina sayısı da bir o kadar çok. Ayakta kalan binaların biran önce durumlarının net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla alanda çok miktarda mühendisin görevlendirilmesi gerekiyor.
Olay bu iken, görevlendirilen mühendislerden içinde genç ve deneyimsiz mühendisler var. Ya korkudan binaların içine girilemiyor. Sıva döküntülerine bakarak az hasarlı, çok hasarlı gibi raporlar verildiği görülüyor.
Ancak işin daha ilginç yönü, değiştirilen raporların, bina sahiplerinin “Tanıdıkları” tarafından değiştirildiği söyleniyor.
“Aslında yapılan tespitler, ilana çıkacak. İlanda kendi binası ile ilgili raporun yanlışlığına itiraz edilebilme olanağı var. O zaman daha deneyimli ekipler tarafından detaylı inceleme yapılacaktır. Yanlış işler yapmanın bir gereği yok” dedi görüştüğüm kişi.
XXX
Tam yazımı, Hatay’da yaşanan son 6.4 ve 5.8 ölçüsündeki depremden kısaca söz edip bitirecektim ki, eşim içeriden geldi “Deprem oldu yine” dedi…
Nerede oldu bilemiyorum…
Oturduğum yer il itibariyle Ankara…
Ankara’da da hissedebiliyorsak, deprem olan merkezinde ne oluyor artık düşünmek bile istemiyorum…
Hele, hukukçu olan bir milletvekilinin, Kahramanmaraş’ta imar planı yapmaya soyunduğu bir ortamda neyi nasıl düşüneceğiz bilemiyorum.
Aslında düşünebilecek halimiz de kalmadı…
XXX
Bugün şu sözü söylemek ne kadar acı değil mi?
“İnsanlar, layık oldukları gibi yönetilirler…”
Benim bildiklerim bu kadar, bilmediklerimi/bilemediklerimi de siz tamamlayın…
22 ŞUBAT 2023