Taş dediysek, oynayacak değiliz, konumuz başka.
Her iki taş da dikdörtgen, her iki taş da dikine durabilir. Bu özelliklerini kenara koyalım ve devam edelim…
XXX
Yaşadığımız ekonomik koşullar içinde, emekliydi, işçiydi, memur idi derken, ekonomideki esas unsurlardan birinden galiba haberimiz olmuyor, bugün sizlere o haberimiz olmayan kesimden haber vereceğim.
Uzunca bir süredir ekonomi içinde iflas eden firmalar…
Ayak, yorgana denk gelmeyince, önce konkordato talebi, ardından da iflas bayrağını çekip, kuru tahta üstüne oturma…
Ekonomi darboğaza girdiği günlerden bu yana, irili ufaklı birçok firma iflas etti, çalışanları işsiz kaldı, işsizler ordusuna yenileri katıldı.
İşin bir de ilginç yanı var…
Ekonomide deyimdir…
Domino taşı etkisi…
İflas eden şirketlerin veya işyerlerinin tedarikçileri, yan, onlara mal verenler.
Alacaklarını alamayınca, konkordato ilan edildiği için icraya da vermediklerinden, iflas masasına alacaklarını yazdırıp, tasfiye süresi içinde alacaklarını tahsil etmeyi bekliyorlar.
İşte bu süreçte birçok firma dayanamıyor ve birbiri ardına iflas edebiliyorlar.
Domino etkisi dediğimiz bu…
Biri yıkılınca, ucu bir başka taşa dokununca o da yıkılıyor ve peş peşe sonuna kadar yıkılmalar devam ediyor.
Elbette iflas eden şirketin birçok nedeni vardır ancak ya peşinden sürükledikleri?
Peki neden?
Nedeni elbette uzunca bilimsel açıklamalara muhtaç ve o kısmına girmeyeceğim.
XXX
Bugün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tasarruf önlemleri paketini açıklayacak.
Paketten ne beklediğimiz önemli değil, önemli olan pakete ne kadar uyulacak, kimi kurum ve kuruluşlar bu programın dışında tutulacak?
Araçlar satılsın tamam, milletin gözüne hoş görünmüyor ama çözüm değil…
Acil olmayan yatırımlar ertelensin, bu da tamam ama yeterli değil.
Sadece emekli olan personelin yerine yeni atama yapılsın, bu da tamam…
Peki, kara deliklerden oluk gibi akan ve kaybolan harcamalar ne olacak?
Şu bir gerçek ki, kara delikler tıkanmadıkça, şeffaf ve herkesin katılımı ile ihaleler yapılmadıkça, üretim artmadıkça, istihdam çoğalmadıkça…
İsrafları önlüyorum diyerek bir yere varılamaz.
De ki iki yıl sonra enflasyon tek haneli rakamlara düşecek.
Etin kilosu da tek haneli rakamlara düşecek mi?
Pazarda sebze tek haneli rakamlara düşecek mi?
Özetle söylemek gerekirse, ekonomi ekranına baktığımızda Zeki Müren de izi görecek mi?