Hz. Ömer halifelik görevini devraldıktan sonra kendi parasıyla bir adam tutmuştu.
Bu adamın görevi her gün belirli saatlerinde Hz. Ömer’in yanına gelerek ona:
“Ya Ömer Allah’tan kork, ölüm var!” demekti.
Hz. Ömer bir gün görevliyi yanına çağırdı ve görevine son verdiğini söyledi.
Bunu duyan adam Hz. Ömer’: “Ya Ömer bu güzel âdetinden vaz mı geçtin?” diye sorar.
Hz. Ömer bu soruyu şöyle cevaplar: “Şimdiye kadar gençtim, saçım ve sakalım ağarmamıştı.
Doğru yoldan ayrılmamam için bana her gün ölümü hatırlatacak, Allah’tan korkmamı tavsiye edecek birine ihtiyacım vardı.
Ancak bugün aynaya baktığımda saç ve sakalımın ağardığını gördüm, bana ölümün habercisi olarak onlar yeter.”
XXX
İnsan, davranışlarını ortaya koyarken, her gün sabah kalktığında, yüzünü yıkadıktan sonra aynaya bakmalı…
Saçında, erkeklerin ise sakallarında da beyazlıklar oluşmaya başlamış mı?
Bir siyasete atıldıkları gün saç, sakal ve bıyıklarının renklerine bakmalı, bir de bugün.
Eğer aklaşmalar başlamışsa, ölüm de bir o kadar yaklaşmış olduğunu, yukarıda anlattığım hikayeden daha iyi anlıyoruz.
Mademki ölüm her gün gittikçe daha yakınımıza geliyor, bu kibir ve aşırır güçlü olma isteği nereden geliyor?
İnananlar ki hangi dinden olursa olsun, kendini bu kadar kaptırır mı?
Sadece İslam dinine inananlar değil tüm dinlere inananların da bildiği bir şey var, vakti saati gelince kendilerine de gelecek olan ölüm.
Allah’a inanmayanların bile inançları var.
Onlar da Allah’ın varlığına inanmamaya inanıyorlar ve biliyorlar ki günü gelince ölecekler.
XXX
Şimdi sormam gerekiyor yeniden…
Bu aşırı güçlü olma (İhtiras) isteği ve kibir, insanları neden terk etmiyor?
İşte benim insan evladında en büyük korktuğum davranış biçimi, ölümün bir gün kendilerine de geleceğini unutmuş olmaları…
XXX
Diyeceksiniz ki şu kutlu ayda nereden çıkardın ölüm konusunu?
Yerden göğe kadar haklısınız…
Ancak, her gün meydanlarda konuşan siyasilerin tavırlarına baktıkça, gözümün önünden geçen ölüm, acaba onlar için yok mu diye düşündüğümden.
Hem inandığını avaz avaz bağırarak, hem cami ve cemaat içinde göstereceksin, hem de aşırı güçlü olma isteği ve kibirden vazgeçmeyeceksin.
Meydanlarda siyasi propaganda yapan herkes için geçerli olan bu isteği, açıkçası beni ürkütüyor.