Dünkü KAYSERİ GERÇEK HABER gazetesinde, arkadaşımız Recep Bulut’un haberini manşetten okumuşsunuzdur.
Haberin bir bölümünde olay şeyle aktarılmış.
“Kocasinan İlçe Başkanı Mustafa Işık’ın bu sözlerine sert tepki gösteren Milletvekili Dursun Ataş, toplantı da fotoğraf çeken genç kıza, “Kızım sen bir dışarı çık!” diye fotoğraf çeken genç kızı salonundan çıkardıktan sonra, Işık’a dönerek, “Dışarıdan adam getirip partinin A… siz koydunuz ondan sonra çıkıp partide birlik beraberlik sağlayalım diyorsun!” diye ağır hakarette bulundu.
Ataş’ın bu ağır sözlerine Işık’ta, “Partiye kötülük eden şerefsiz oğlu şerefsizdir” diye cevap verince ortam gerildi.”
İYİ PARTİ Milletvekili akıl edebilmiş de kızın salonda olmadığı zamanda sin-kaflı lafını söylemeyi akıl edebilmiş bari…
XXX
Ben haberin içeriğine girecek değilim.
Arkadaşımız Recep Bulut, haberi etraflıca yazmış.
Benim girmek istediğim konu, bu olaydan yola çıkarak, genelde tüm partilerdeki demokrasi dışı uygulamanın ortaya çıkardığı sonuç olacak.
XXX
Demokratik ülkelerde millet, kendi seçtikleri tarafından temsil edilirler ve TBMM salonunun duvarında da yazılı olduğu gibi, “Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletindir” düşüncesi geçerlidir.
Yani…
Halk, kendilerini yönetecek kadroları kendileri seçerler ve bunu da en küçük birim olan İlçelerden başlatırlar.
İlçe yönetim kurulunu ve ildeki yönetimi seçime katılacak delegeleri seçerler.
İlçeler ili seçerken, aynı zamanda da kurultaya katılacak delegeleri de seçerler.
Sonuçta göreve gelecek Genel Başkan dâhil, tüm ekip, ilçelerin seçtikleri ile oluşmaya başlar ve demokrasi de budur.
Elbette bu arada bir partide demokrasi varsa ki CHP tüm il ve ilçelerde aday belirlemelerinde ön seçim yapılacağını öngörmektedir, milletvekillerini de yine halk seçer.
Bugün olduğu gibi milletvekilleri, parti teşkilatının üzerinde kendilerini bir güç olarak görüp, teşkilata karşı sin-kaflı laflar etme cesaretini gösteremez.
Milletin adaylıklarını oyları ile tescil ettikleri ve sonra da seçilmeleri için oy verdikleri milletvekilleri, seçildikten sonra kendilerini “Ben neymişim be abi…” tavrı ile ne milletin ne de teşkilatlarının karşısına çıkabilirler…
Siyasette yaşadığımız en büyük demokrasi dışı olay bence aynen bu dururum.
Yeri geldiğinde halk ve halkın kendi seçtiği ilçe ve il örgütler, seçtiklerine “Haddini bil efendi…” deme hakkına sahip olabilmelidir.
Ama bizde öyle olmuyor ki…
Adam milletvekili oldu mu, hizmet etmek yerine aklı fikri, seçildiği İl’in teşkilatlarını seçtirmek ve onların üzerinde hüküm kurmak oluyor.
Bu demokrasi değil…
Dediğim gibi…
Herkes yerini de bilecek, haddini de…