Binllarce bitli çeşidi vardır…
Kimisi güneşte, kimisi gülgede yetişir…
Kimisi az su ister, kimsine çok su verirsen çürür.
Kimisi yanyana dikilir, kimsi yanyana dikildiğine ötekinin kökünü boğar.
Yanlış saksıda kök salanmaz, ölür gider.
Yani demek o ki, bir bitkiye iyi gelen, bir diğerine iyi gelmez.
Yanlış saksıda olmak, solmak demektir.
Doğru saksıda olmak ise, açmak, serpilmek ve yaşamak demektir.
XXX
Bitkiler ile ilgili bu gerçekleri insan hayatına uyarlamamızın olasılığı var mı?
Elbette var…
Dünyadaki her türlü yaşam ve yaşam dışındaki olayların, üç aşağı beş yukarı birbirine benzerliği mutlaka var ve bitkilerdeki bu gerçekleri, aynı zamanda insan hayatın için de geçerliliği var diye düşünüyorum.
Neden böyle düşünüyorum, açıklamak istiyorum…
Ekonomi, tıkır tıkır çalışan bir saat gibi olmalı.
Dönen ve birbirini döndüren çarkların arasına çomak sokarsanız, o saat durur ama zaman yürür, siz zamanı bilemezsiniz.bilmediğiniz zaman içinde de ne yapacağınızı bilemez, sıkıntıya düşersiniz.
Eğer o çarkların arasına bir çöpün ucunu sokarsanız, ve o çöpün ucu kırılır da saatin içinde kalırsa, bu kez saat her ne kadar çalışıyor gibi görünse de, zamanı yanlış gösterecektir.
Yani hayatınız bir şekilde alt-üst olacak, hangi saksıdasınız, güneitemisiniz, gölgedem, az su mu aluyorsunuz, çok su mu alıyorsunuz, sizin geleceğinizi ve hayatınızı her anlamda etkileyecektir.
Bugün yaşadığınız ekonomik sıkıntılar aynen buna benziyor…
Ne var ki buradaki doğruları ve yanlışları tespit edip de hayatı yaşanır hale getirmemiz de kuşkusuz insanın kendi elindedir.
Aynen bilinçli bir bahçivanın, bitkileri üzerine titreyerek baktığı gibi…
XXX
İnsanları, doğru bildiklerinin yanlış olduğuna inandırmak o kadar güç ki, hele bizim gibi cahil seviyetsi üst düzeyde olan bir ülkede.
Arkadaşım bir hesap göndermiş (Adı bende saklı) diyor ki; “Bu nasıl hesap anlamadım gitti…”
Anlamadığı şey, en düşük emekli maaşının nasıl hesaplandığı imiş.
Verdiği hesaba göre, asıl maaşı (Kök maaş deniyormış, ne menem şeyse) 6.609 lira 02 kurş. Üzerine ek ödeme tutarı diye bir rakam ekleniyor, yine ne ise bu ek ödeme, 288 lira 46 kuruş, sonra 5510’a göre ki bunun da ne olduğunu merak etneyen emeklinin bilmesi olanaksız, 602 lira 52 kuruş…
Topla hepsini, ortaya çıkan rakam bu, yani 7 nin 500 lira en düşük emekli maaşı.
Oysa en düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira değil, 6 bin 609 lira 02 kuruş…
Şu anda mecliste görüşülen “Torba kanun” içinde emekli maaşına ”Kök maaş” üzerinden yüzde 25 zam öngörülüyor.
Belki Cumhurbaşkanı, “Hadi bu da benden olsun” dercesine ekleme yapacak ama, alacağı bu zamlarla birlikte emekli geçimini sağlıyor mu?
Bu soruya tuzu kuru olanlar ve çoğunlukla kırsalda yaşayan emekliler, “Yetiyor” diyorlar ve bunlar çoğunlukta galiba.
Ama yetmediğini şehirlerde yaşayanlar çok iyi biliyorlar.
Ancak durdukları yer yanlış…
Ya dar saksıdalar, ya güneşte veya gölgede, ya da su miktarları kendilerine uygun değil
XXX
Sorabilirsiniz…
O zaman bizim bu konudaki gücümüz ne ki?
Her gün bazlamayı üçer bölüp, her öyün bir parçasının üzerine sarımsak sürüp yiyeceksiniz, ya da saksıyı değiştierceksiniz…
Güneş işinize geliyorsa, güneşte duracak, gölge işinize geliyorsa gölgeye çekileceksiniz.
Suyunuzu, ihtiyacınız olacak kadar kullanacaksınız…
Ve gelişip serpilecek millet olarak sağlıklı bir şekilde büyüyeceksiniz.
Kısacası ya yok olur gideceksinz, ya da bahçevanı değiştireceksiniz ki size iyi baka…
Doğruları ve yanlışları bilmeden, yaşamak sandığınız kadar kolay değil efendiler…