İl, Kayseri…
İlçe, Melikgazi…
Mahalle, Hürriyet…
Sanırım bir pazaryeri…
Orta yaşlı bir ana, sokak röportajı yapan tv kanalına avazının çıktığı kadar bağırarak, içinde bulunduğu yoksulluğu anlatıyor.
Çöp tenekesinden ekmek toplayıp, karıncalarını temizledikten sonra çocuklarına yedirdiğini söylüyor…
Okula giden çocuklarına defter alamadığını haykırıyor.
Belediyeye gittiğini, yakacak talep ettiğini ama alamadığı gibi, arabayı da üzerlerine sürdüklerinden söz ediyor.
Yetiyor mu?
Yetmiyor, daha daha bağırıyor ve bedduanın bini bir para…
Haklı mı?
Eğer söyledikleri doğruysa ki yalan söylenmeye ne mecburiyeti var, kuşkusuz haklı, denecek de bir şey yok.
XXX
Şimdi ben buradan o orta yaşlı anaya bir soru sorsam…
Hem kendisinden hem tüm okurlarımdan özür dileyerek…
Sadece merak ettiğimden soracağım.
Evlatlarının anası, sen 20 yıldan beri Kayseri’de hangi partiye oy verdin?
XXX
Ben bu soruyu ne aşağılamak ne de umursamazlık olarak sormadım, sadece merak ettim.
Biliyorum ki o evlatlarının anası orta yaşlı hanım, bugüne kadar AKP’ye oy verdi, artık bugün “TAK” etti de bağırıyor…
İşte yıllardan beri anlatmak istediğimiz olay da aslında bu…
Düşünmeden, aklınızı kullanmadan, ardını arkasını düşünmeden, geleceğinizi planlamadan gidip bir yerler oy veriyorsunuz, sonra da meydana çıkıp bağırıyorsunuz…
O zaman bağırmak hakkınız olmuyor ne yazık ki…
Eğer çocuklarının anası, “Ben şimdiye kadar AKP’ye oy vermedim hiç” derse, sorularımı da geri alıyorum ve ondan özür de diliyorum.
XXX
Bu görüntü, tv kanallarından verildi ve ülke izledi.
Sanmayın ki sadece Kayseri’de yaşandı ve yaşanıyor.
Bir de gerçek şu; 20 yıldan bu yana AKP tüm seçimlerin galibi olarak çıkıyor.
Geçen sene 11 ilde deprem oldu, 53 bin kişi hayatını kaybetti,, çoğu insanlar çadırda, sokakta ama AKP 2019 yerel seçimlerini o illerde kazandı.
Durum, akıl içinde açıklanabilecek bir şey değil.
Ya da benim aklım buna yeterli değil.
Bu konuların “BİLİMSEL” olarak araştırılmasını istiyorum, yoksa kafayı yiyeceğim…
Sonuç olarak…
Çocuklarının anası…
Bağır bağırabildiğin kadar da az da aklını kullan…
Ne denebilir ki başka…
Keşke elimizden gelen bir şeyler olabilseydi…